1 / 2

Frej Apartmanı’nda bir bellek yürüyüşü

Zamandan Önceki Zamanlar

Biz unutsak da şehir hatırlamaz mı?

Şehir, toplumsal belleğin nasıl değişip dönüştüğünü tüm mekânlarıyla göstermek için çabalar durur. Hatırlayan biz değilizdir çoğu zaman, hatırlayan/ hatırlatan mekânlardır.

Hatırlamak, içinde olduğun zamanın hem gerisinde hem de ötesinde bir eylemdir. Şimdinin öncesine gidip bir dönemin kültür geçmişini tekrardan yaşatmak için Frej Apartmanı’nda başlayan bir zaman yolculuğuna çıkacağız.

Ve içinde bulunduğumuz semtin hafızası, bireysel ve toplumsal hatıralarımızın kesişim noktası haline gelecek.

Frej Apartmanı

İçinde bulunduğumuz Frej Apartmanı, apartman tipi konut mimarisinin ilk örnekleri arasında sayılmaktadır. 1905/1906 tarihinde yapımına başlanan apartman Selim Hanna Frej tarafından dönemin mimarı C. P. Kyriakides ve A. D. Yenidunia yaptırılmıştır. Bu iki mimarın Beyoğlu bölgesinde Ravouna Apartmanı ve Vernundaki Apartmanı (Goethe Institut) yapılarını da inşa ettiği bilinmektedir. 

Şişhane Meydanı’na bakan süslü cephesi ile dikkat çeken Frej Apartmanı art-nouveau ve barok öğelere sahiptir. Dış cephesi Malta’dan getirilen taşlar ile yapılırken, merdivenleri ise İtalya’dan ithal edilmiştir.

1948 tarihinde apartman Frej ailesinin elinden çıkmış daha sonra ise 1983 tarihinde Sarkuysan şirketine geçmiştir. Galata’nın önemli yapıları arasında bulunan Frej Apartmanı, tarihi, süslemeleri, konumu ile Şişhane Meydanı’nı kucaklamaya devam etmektedir.

Frej Ailesi

1905/1906 tarihlerinde yapımına başlanan apartmanın ilk sahibi Lübnan, Beyrut kentinden Selim Hanna Frej’dir. Oldukça varlıklı, Beyoğlu’nun önde gelen Levanten ailelerinden birisi olarak tarihte yer edinmiştir. Frej ailesi apartmanın ikinci katını tercih etmiş ve uzun yıllar burada yaşamışlardır.

Selim Hanne Frej, Beyoğlu’nun diğer ünlü bir aile olan Galavanilerden Polin Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten Jan ve Alfred adında iki oğlu ve  Anjel adında bir kızı olmuştur. Anjel Hanım bu apartmanda büyümüş ve İstiklal Savaşı’nın başarılı kurmayı Feridun Dirimtekin ile evlenerek ismini Aysel olarak değiştirmiştir.

Frejler nasıl Osmanlı döneminin önde gelen isimlerinden biri olmuşsa Dirimtekinler de Cumhuriyet davetlerinin önde gelen simaları olarak karşımıza çıkmışlardır. Feridun Dirimtekin, Milli Mücadele sırasında Yunanistan’ın Küçük Asya Orduları Komutanı General Nikolas Trikopis’in kılıcını teslim alan subay olarak da tanınmaktadır.

Tarih ve arkeoloji ile oldukça yakından ilgilenen Feridun Bey, “Fetihten Önce Marmara Surları”, “Fetihten Önce Haliç Surları”, “İstanbul’un Fethi” gibi kitaplar kaleme almıştır. Aynı zamanda Feridun Dirimtekin 1955-1971 tarihleri arasında Ayasofya Müzesi Müdürü olarak görev almış ve burada Ayasofya Müzesi Yıllığını çıkarmıştır.

1948 tarihinde Frej Apartmanından ayrılan Dirimtekinler Nişantaşı’nda bir apartmana taşınmışlardır. 1976 yılında Feridun Dirimtekin bir çukura düşerek bacağını kırmıştır ve kaldırıldığı hastanede yaşının ilerlemesi durumu ile hayata gözlerini yummuştur. Bir süre sonra eşinin ölümü ile huzurevinde yaşayan Aysel Dirimtekin eşi gibi bir çukura düşerek yaşamını kaybeder.