Geleceği Büyüleyen Geçmiş: Louvre'un Efsaneleri

Bu etkinliğimizde Veronesi’nin Venedik’iğine, Leonardo’nun gözdesinin çalınmasına, Delacroix’nun fırçasından süzülen özgürlük tutkusuna, Rubens’in mitolojik evrenine yol alacağız. Çağlar boyu sanatı esinleyen klasik eserlerle Louvre Müzesi’nin salonlarında dolaşacağız.

Bütün zamanları buluşturan Louvre, tarihin ve sanatın kesişim alanında kusursuzca salınır. Koridorlarında yankılanan adımlar, kralların tacını, kraliçelerin zarafetini, Napoleon’un bitmek bilmez koleksiyon hırsını taşır. Her bir salon, merakla beslenen bir keşif yolculuğuna açılan kapıdır. Müzeciliğin mihenk taşı olan Louvre’da başyapıtların yörüngesine girdiğiniz anda takvim değişir.
Mona Lisa’nın gizemli tebessümü, Semadirek Nikesi’nin kanatlarında saklı özgürlük fısıltısı ve Caravaggio’nun gölgelerle ördüğü insan hikâyeleri… Bu başyapıtlar, sadece geçmişin gölgesi değil, geleceğin düşünü de kucaklar. Louvre’da her eser, bir sorunun kıvılcımıdır: “Sanat hangi renge bürünürse, insan ruhu hangi gölgede parlar?” İşte bu sorunun izinde ilerleyen her ziyaretçi, müzeciliğin asıl büyüsünü, yaşayan bir mit yaratmayı bizzat deneyimler.

İstanbul’da doğan Aslı Bora, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sanat Tarihi Bölümü’nden birincilikle mezun oldu. İstanbul Medeniyet Üniversitesi’ndeki Felsefe lisansını “Toplumcu Gerçekçilik ve Nedim Günsür Resmi” üzerine yazdığı tez ile tamamladı. MSGSÜ Devlet Konservatuarı’nda Mitoloji ve Sanat Tarihi dersleri 
verdi.Halen Kalyon Kültür Merkezi’nde Sanat Yönetmeni ve Küratör olarak görev yapmaktadır.